Sektörün Gelişmesi

Hayatın mutluluk içinde yaşanacak bir süreç olarak değerlendiren ve yaşama dair bir standart oluşturan insanların işitme ile ilgili yaşam felsefesi en üst seviyeye çıkacaktır.

Sektörün gelişmesi sadece teknolojinin gelişmesine bağlı değildir. Teknoloji ile beraber etkili olan siyasi, ekonomik, kültürel seviye, yaşama bakış açısı, kurum ödeme stratejisi gibi faktörler sektörümüzün gelişmesi üzerinde etkilidir.

Müşteriyi memnun edebilen, eğitimli ve yetenekli uygulayıcılar da sektörün gelişmesine kalıcı katkılar sunabilirler. Aslında; kullanıcı psikolojisini bilen, yardımsever, empati yapabilen uygulayıcıların sektöre yapabileceği katkı diğer tüm faktörlerden daha fazla olacaktır.

Yaşamın standartlarından taviz vermeyen bilinçli insanların yaşamdan beklentisi yüksek olur. Hayatı mutluluk içinde yaşanacak bir süreç olarak değerlendiren ve yaşama dair bir standart oluşturan insanların işitme ile ilgili yaşam felsefesi en üst seviyeye çıkacaktır.

Halihazırda, sektörün gelişmesine katkı sunabilen etkenlerin çokluğu çözümü girift hale getirmektedir. Bu etkenlerin bir kısmı negatif açıdan engel teşkil edebildiği gibi, pozitif olarak da sektörün daha hızlı gelişmesine katkı sunabilirler. Türkiye’de İşitme sektörünün yıllardan beri bürokratlar, üniversiteler ve işitme sanayii tarafından ihmal edilmesi, hem işitme sorunlu bireylere ciddi zarar vermiş; hem de bu alanda istihdam imkanları mevcut olduğu halde çalışmayan on binlerce gencimize zarar vermiştir.

2010 yılı sonrasında İCAAD tarafından geliştirilen sektör oluşturma ve geliştirme stratejisi, belirlenen hedefe doğru gitmektedir.

Bu stratejinin bir gereği olarak, sektörün gelişmesine doğrudan müdahale edebilen ve asıl taşıyıcı direk durumundaki eğitimli uygulayıcılarımız artık mevcuttur ve sektörün gelişmesine belirgin şekilde katkı sunacaktır.

Bilinçli uygulayıcıların sektöre katılmasıyla, kullanıcı memnuniyeti de artmaya devam edecektir. Bu olumlu etkileşim ortamında, kullanıcılar diğer işitme sorunlu bireylere memnuniyetlerini aktaracaklar, bu sirkülasyon içinde sektörün gelişmesine ve saygınlık kazanmasına katkı sağlayacaklardır.

Diğer bir önemli konu olan kurum ödemeleri de halkın mutluluğuyla paralel ilerleyecektir. Bu hususta, aklımızda tutmamız gereken bir ölçüt vardır: Kurumlar, bir cihaz için para öderken kullanıcının refah ve mutluluk seviyesine önem verirler. Bu kıstas yaptıkları değerlendirme ve ölçümlere kesinlikle yansır. Kullanıcı ne derece mutluysa kurumun işitme cihazına ve sektöre bakış açısı da aynı paralelde değişecektir. Bu husustan hareketle diyebiliriz ki, kurumu önümüzdeki dönemlerde yönlendirecek olan ana aktör bizatihi kullanıcı grupları olacaktır. Çünkü bu kesim mutluluğuna katkı  sunan daha iyi bir teknoloji beklentisinde olacak ve ilgili ödemeyi yapan kurumları talepleri vasıtasıyla zorlama ve yönlendirme gücünü taşıyacaklardır.

Sektörün gelişmesine katkı sunabilen üç önemli öğe bulunmaktadır:

  1. İnsanı ve teknoloji iyi anlayan uygulayıcılar
  2. Mutluluk kullanıcılar
  3. Hizmet alanların mutluluğunu önemseyen kurumlar

On binlerce gencimiz artık, sektörün gelişmesine ve insanların mutluluğuna ve insanların mutluluğuna katkı sunmak için 4 yıl fakülte okumaktadır. Beş duyu organından en önemlisi olan kulak, bundan sonra emin ellerdedir. Bu gençler hem ülkemiz insanlarına hem de diğer ülkelerde yaşayan işitme sorunlulara çözüm sunmak için çalışacaklar, duyma akustiği ve Odyoloji bilim dalının gelişmesine katkı sunacaklardır. Dinamik ve istekli gençlerimizin katımıyla sektör daha da büyüyecek ve daha parlak bir gelecek imkanı sunacaktır. Bu parlak gelecekte ise, tüm taraflar kazançlı çıkacaktır.