Uyarlamayı Etkileyen Faktörler

Pedakustiker M. Emin AĞAÇ

  Uyarlamayı etkileyen faktörleri genellemek doğru olmayabilir; ancak uygulayıcılara ve uygulama yapılan ortamlara göre farklı faktörler farklı seviyelerde uyarlamaya etki edebiliyor. Genel itibariyle uygulamayı etkileyen önemli bazı faktörler aşağıda sıralanmıştır. Uyarlamayı etkileyen faktör veya faktörlerin bulunması durumunda, etkiyi yok etmek veya azaltmak mümkündür. Uyarlamayı etkileyen faktörlerin etkisinin azaltılması durumunda, modern, akıllı işitme cihazlarıyla mükemmel uyarlama yapmak mümkündür.

1. Sinyal çalışma sistemi

Tercih edilen veya kullanılan sinyal işleme sistemi uyarlamayı etkiler. Cihazın teknik donanımı, gerekli parametreler, ihtiyaca cevap verecek yetenekte ve düzeyde olması veya olmaması uyarlamayı etkiler. Her şey doğru olsa dahi seçilen işleme sistemi uyarlamayı başarısız ya da eksik konuma getirebilir.

2- Odyoloji

İşitme testinin yanlışlığı, testin herhangi bir frekansta sapma göstermesi, uyarlamanın doğru yapılmasının  önündeki en büyük engeldir  ve uyarlamayı  doğrudan etkiler. Sektörde yapılan belki en büyük hatalardan biri de işitme testlerini tekrar etmeden, işitme cihazı uyarlamasının değiştirilmeye çalışılmasıdır. Bu ise uyum sürecini uzatır. Çünkü işitme testini etkileyen çok önemli faktörler bulunmak- tadır, bu faktörleri yok etmeden doğru bir işitme testinden ve uyarlamadan söz etmek doğru değildir.

Odyoloji açısından işitme testini etkileyen önemli faktörler aşağıda sıralanmıştır:

“Duyma Kaybı Handikapı”

  1. Odyometrik bilgilerin subjektif olması

Kişiye bağlıdır ve kişinin belirlediği sınırlar, eşik seviyesini tespit etmektedir, değerin güvenilirliği kişiye bağlıdır. Kişinin doğru bilgi vermesi önemlidir. Bu veriler duyma dünyasını şekillendiren değerlerdir. Aynı zamanda doğruluk yüzdelik tespiti farklı faktörlere bağlıdır.

  • Kişinin duyma yeteneği

Herkes doğru cevap verecek seviyede ve yetenekte olmayabilir. Kişinin bulunduğu dönem, psikolojik durumu, ses hassasiyeti, kendini  ifade etme, reaksiyon süresi gibi faktörler göz önünde bulundurulmalıdır.

  • Çevre faktörleri

Çevre sesleri kişiyi yanıltabilir ve farklı yönlendirebilir. İşitme testi yapılırken ortamın sakin olması, test yapılmaya uygun olması, ani yüksek ses etkisine karşı korumalı olması şarttır.

  • Sağlık durumu

Kişinin sağlık durumu, yorgunluk, psikolojik sorunlar eşik seviyesinin belirlenmesinde önemli rol alır. Örneğin, dikkati engelleyen acılar, antibiyotik veya farklı ilaçlar ses seviyesinin yanlış ölçülmesine neden olabilir. Konsantrasyon bozukluğunun olması testin yanlış yapılması için yeterli bir nedendir.

  • Ölçüm cihazı

Kalibre edilmemiş odyometre cihazı ve kulaklık, ses izolasyonu tam olmayan ve yerleştirilmeyen kulaklık, düşük ve yüksek frekanslara dikkat edilmeyen ölçümler işitme testini direkt olarak etkiler.

  • Ölçüm mekanı

Ölçüm kabininin izolasyon şekli ve ortamı testi etkiler. Eğer işitme testi klasik küçük kabinde yapılmış ise kabin korkusu, nefes darlığı varsa daralma korkusu, karanlık korkusu varsa  sıkılma durumu, kişiyi kabinden erken çıkmaya itebilir ve rastgele verilen cevaplar yanıltıcı sonuçlara götürebilir. Ölçüm mekanının kişi üzerinde direkt etkisi bulunmaktadır. Sorun sadece kabini iyi izole etmek değildir, bunun ötesinde kişinin en rahat cevap verebileceği bir ortamda sıkılmadan ve korkmadan doğru cevap vermesidir. MR (Manyetik Rezonans) makinesinde sıkılan bir kişinin kabin içinde sıkılması doğaldır; çünkü ebatları yaklaşık aynıdır, MR makinesinde çok rahat MR çekildiğini kimse  duymamıştır. İşitme  cihazı  uyarlaması için yapılan  işitme  testleri  mutlaka minimum 9m2’den büyük odalarda yapılmalıdır. MR’a benzeyen ibreti alem kabinlerin  kalkması  kullanıcılara yapılacak en büyük iyiliktir.

  • Verilerin doğruluk oranı

Her frekansın ayrı görevi, sorumluluğu ve yüklendiği misyonu vardır. Yakın frekansların doğruluğu yeterli değil, her frekans kendi içinde doğru olmalıdır. Örneğin: “S” harfi 3500-4000 Hz’de bulunmaktadır.

Odyometre testi yapıldığında bu frekans hiç ölçülmez veya doğru ölçülmezse, uyarlama programı “S” harfini üretebilir mi? Üretmek istenilen harfin mekanında önce istenilen harfi aramak gerekir. “S” harfinin yerine “T” harfinin ince frekans mekanı güçlendirildiğinde bu frekanstan ancak “T” harfi çı- kar, asla “S” harfi çıkmaz. Uyarlamanın temeli odyometre verilerdir, bu veriler doğru olmadıkça uyarlama asla doğru olamaz. Bir kullanıcı cihazından memnun değilse ve geri geldiğinde algılamadan ve seslerden şikayet ediyorsa cihaza sarılmadan önce odyometre verilerini doğrulamak ve gerektiğinde yenilemek gerekir. Kişiden doğru veriler alınana kadar  testler  tekrar  edilmeli veya başka testlerle desteklenmelidir.

  • Duyma ile hissetme seviyesi farklı olabilir

Her insanın hissetme seviyesiyle duyma seviyesi farklıdır. Bu sistem işitme seviyesi değiştiğinde de devam eder. Odyometre  testi yapılırken  tecrübeli olmayan uygulayıcılar bu verileri duyma seviyesi olarak belirleyebilirler.

Elde edilen bu veriler, uygulama değeri olarak kullanılmaktadır. İşitme cihazı uyarlamasında gerçek işitme seviyesi yerine hissetme seviyesinin kullanılması önemli hatalara ve sorunlara neden olabilir. Bilateral belirgin işitme kaybına sahip kişilerde bu hata olasılığı yüksektir. Sunulan sınama sinyali duyulmadan önce vibrasyon olarak algılanabilir. Hissetme değerleri genelde 500 Hz frekansına kadar ortaya çıkar. 1000 Hz ve sonrasında bunun riski düşüktür. Tipik kemik hoparlörü ile 250 Hz’te 30-40 dB, 500 Hz’te 40-60 dB, havayolu kulaklığında ise 250 Hz’te 80-100 dB ve 500 Hz’te 100 dB’de ortaya çıkabilir.

  • İşitme cihazı teknolojisi

İşitme kaybını telafi edebilecek ve istenen frekanslarda uyarlama yapabilecek seviyede yetenekli teknolojiye ihtiyaç vardır. İşitme kayıplının ses ihtiyacını karşılamayan ve psikolojik sosyolojik olarak desteklemeyen bir teknolojinin işitme kayıplıyı mutlu etmesi mümkün değildir. İşitme cihazı, işitme kaybına ve beklentilere cevap verebilecek ayrıca performans sunabilecek düzeyde olmalıdır.

  • Kişi psikolojisi

İşitme testi, test yapılan kişiye  bağlıdır. Kişinin psikolojisi, kişisel yeteneği yapılan testlere doğru cevap verebilecek düzeyde olmalıdır. Yeteri derecede kendini ifade edemeyen ve katılım sağlayamayan, koopere olamayan zayıf yeteneğe sahip kişilerin vermiş olduğu verilerin kullanım değeri olarak kabul edilmesi, çok ciddi hatalara neden olabilir. Katılım sağlamayan kişiler, testleri yanlış yöne çeker ve hedef değiştirebilirler.