Vokoloji: İnsan Sesi Bilimi

DR. İlter DENİZOĞLU

İletişimin en temel ve en kapsamlı enstrümanı insan sesidir. Bu yönüyle insan sesi, insanoğlunun kurduğu uygarlığın da temel taşlarından birisidir denilebilir. Ses, insanın imajının çok büyük bir kısmını oluşturur; hiç tanımadığınız birisinin telefonda duyduğunuz  sesinden kişiliği ve o anki hali ile ilgili önemli ipuçları alabilirsiniz.

Vokoloji terimi ilk kez elektrik mühendisi, fizikçi Ingo Titze ve KBB hekimi George Gates tarafından 1992 yılında, insan sesinin habilitasyonu ile ilgili bilimsel çalışmalar ve pratik uygulamalar olarak tanımlanmıştır.(1) Burada habilitasyon kelimesi yapabilir hale getirmek,  donanımlı  hale  getirmek, başka bir deyişle icrayı geliştirmek, mükemmelleştirmek anlamında kullanılmıştır. Dolayısıyla vokal habilitasyon, sesin tamirinden çok özel ihtiyaçlar veya profesyonel icra için hazırlamak an- lamındadır. Başlangıçta, az sayıda özel ilgi sahibi olan ve farklı alanlarda çalışan bilim ve sanat insan- larının oluşturduğu vokoloji topluluğu, artık temel, klinik ve pedagojik disiplinlerin aktif katılımıyla daha geniş bir yelpazeye hitap eder olmuştur ve günümüzde bu tanımı genişletmek ve üst dallara ayırmak bir ihtiyaç olarak ortaya çıkmıştır. Bu düşünce ile vokoloji tanımı yeniden şöyle yapılabilir: “İnsan sesinin oluşmasını çok yönlü çok boyutlu olarak araştırma, ölçme ve değerlendirme, klinik uygulamalarla ses hastalıklarının tanı ve tedavisidir.

Ayrıca pedagojik uygulamalarla profesyonel sesin geliştirilmesi, korunması, sağlıklı ve verimli bir şekilde ve istenen performans seviyesinde kullanılmasını ve sürdürülmesini sağlamak için çalışan bilim dalıdır.”(2)

Vokolojinin temeli doğal olarak şan pedagojisidir, genel olarak kabul edildiği üzere, vokoloji Ma- nuel Garcia ile başlar. Vokoloji, insan sesini çok yönlü, çok boyutlu olarak ölçme, değerlendirme ve uygulama bilimi; interdisipliner bir bakış açısıdır. Foniyatri ise ses, konuşma ve dil bozuklukların tanı ve tedavisiyle ilgilenen tıp dalıdır.(3) Avrupa Foniyatristler Birliği (Union of European Phoniatrici- ans – UEP) tarafından yapılan tanımlamada da iletişim bozuklukları ile ilgilenen tıp dalı olarak belirtilmiş, ses, konuşma, dil, işitme ve yutma bozuklukları ilgi alanları olarak tanımlanmıştır.(4)

Vokoloji ile ilgili farklı disiplinleri şöyle belirtebiliriz:

Klinik vokoloji

  • KBB Uzmanı, Foniyatrist
  • Klinik vokolog
  • Dil ve Konuşma Terapisti, Logoped
  • Odyoloji Konuşma Bozuklukları Uzmanı
  • Manuel terapist (fizyoterapist, masaj terapisti, osteopat)
  • Psikiyatrist, psikoterapist, psi- kolog, psikolojik danışman, hip- noterapist
  1. Pedagojik vokoloji
  2. Şan pedagogu
  3. Müzik koçu
  4. Repertuar ve dil koçu
  5. Hareket ve drama koçu
  • Temel vokoloji
  • Fizikçi (biyofizik, biyomekanik, akustik, aerodinamik, vb. alanlar)
  • Biyomedikal mühendis

 Vokoloji, uygulama alanlar yönüyle üç ana bölümde incelenebilir:(5)

Temel Vokoloji

Temel Vokoloji, insan sesini labo- ratuvar ortamında ölçme ve değer- lendirme ile ilgili disiplinleri içerir ve esasen sinyal işleme üzerinde çalışır. Başka bir deyişle sistemin dışarıdan algılanabilen/ölçülebilen sinyaller (akustik, elektriksel, ae- rodinamik sinyaller ve görüntü- leme bulguları) aracılığıyla işleyi- şinin açıklanmaya çalışılması söz konusudur. Temel vokoloji içinde akustik, aerodinamik, biyomeka- nik, biyofizik, sibernetik, elektrik- elektronik, nöro-elektrofizyoloji gibi disiplinler sayılabilir. Bu disiplinler, fizik ve matematiği birlikte kulla- narak farklı boyutlarıyla sesi irde- ler. Sesin oluşumunun bilimsel araştırılması yanında tanı ve teda- viye yönelik klinik uygulamalara destek olması amacıyla geliştirilen cihazlar da temel vokolojinin uzun süren araştırma geliştirme çalış- malarının ürünüdür. Ar-Ge çalış- malarında yeni parametreler, yazı- lımlar ve cihazlar üzerinde çalışılır

  1. Pedagojik Vokoloji

Pedagojik Vokoloji, her seviyedeki profesyonel ses kullanıcısının se- sini mesleki olarak sürdürülebilir halde korumayı ve geliştirmeyi amaçlar. Bu doğrultuda, şan ve ti- yatro gibi sahne sanatlarının pe- dagojik öğretilerini bilimsel bakış açısı ile irdeleyerek bilimsel araş- tırmalarda ve klinik uygulama- larda kullanılabilir bilgi haline ge- tirmeye çalışır. Eğitim sürecinde de bilgiyi kullanarak sanatsal ge- lişimin daha bilinçli ve hızlı olması için çalışılır. Pedagojik vokoloji ça- lışmaları, sahne sanatları dışında, profesyonel ses kullanıcılarının da ihtiyaçlarına yönelik çözümler arar. Sürdürülebilir profesyonel ses, tüm profesyonel ses seviye- lerinde en önemli unsurdur.

  Mesleğin sorunsuz bir şekilde sür- dürülebilmesinin yanında ses pro- fesyonelinin tedavisinde başarının ilk şartı uygun tanı ve değerlendir- medir. Değerlendirme yapılırken her hastanın ses kullanım ihtiyacı ve seviyesi önemlidir. Aynı ses bo- zukluğu, bir hasta için ağır hasta- lık grubuna girerken başka bir hasta bu bozukluğu hastalık ola- rak bile algılamayabilir. Örneğin, bir opera sanatçısı için ses telinde gelişmiş bir nodül, kişinin haya- tına son verdirecek şiddette ruhsal bir travma yaratabilirken, bir in- şaat işçisi bunun farkına bile var- madan günlük yaşamını sürdüre- bilir.

  1. Klinik Vokoloji

Klinik Vokoloji, ses bozuklukları- nın tanı ve tedavisi ile ilgili çalış- maları içerir. Tanı için vokolojik anamnez ve fizik muayene ya- nında tanısal yardımcı yöntemle- rin uygulanması ve geliştirilmesi söz konusudur. Tedavide, ses te- rapisi ağırlıklı ve öncelikli tedavi- dir. Gerekli hallerde, çeşitli kon- sültasyonlarla (psikiyatri, fizik tedavi vb.) tedaviye farklı disiplin- lerin eklenmesi mümkündür. İdeal şartlarda ekip olarak çalışmak uy- gundur; hastanın tanı, tedavi ve takip sürecinin birlikte gerçekleş- tirilmesi esastır.

Ses bozukluklarının tanısı için vo- kolojik anamnez ve fizik muayene yanında tanıya yardımcı yöntemle- rin değerlendirilmesi de gereklidir. Sadece vokal kıvrımların değerlen- dirilmesi ile hastanın değerlendir- mesi tamamlanmış sayılmaz. Ya- pay zekâ kuramındaki desen tanıma kavramı, hasta ile ilk karşı- laşmada başlayan çok katmanlı bir değerlendirmenin de analojisi ola- rak değerlendirilebilir. Ses analizi yöntemleri kayıt tutmak, bilimsel

çalışmalarda kullanmak ve tedavi- nin (özellikle hasta açısından) ob- jektif takibi ve hukuki boyutu açı- sından oldukça önemlidir. Ses analizini tanı koyma amaçlı olarak kullanmak fazla iyimser bir dü- şünce olarak değerlendirilebilir. Görüntüleme yöntemleri arasında günümüzde ulaşılabilir olması açı- sından ön plana çıkan larengostro- boskopi önemli bir araçtır. Müm- künse yüksek büyütme kapasitesine sahip stroboskopik muayene hastalıkla ilgili yoğun bilgi verir. Tedavinin planlanması ve takip aşamasında bu görüntü- lerin hastayla paylaşılması, hasta- nın tedaviye adheransını artırır. Önümüzdeki dönemde, yüksek hızlı görüntüleme yöntemlerinin gelişmesi ile verilerin gerçek za- manlı ve uzun süreli kaydedilip de- polanabilmesi ve ulaşılabilir hale gelmesi beklenmektedir.

Ses hastalıklarının tedavisinde ses terapisi ağırlıklı ve öncelikli teda- vidir. Ses terapisi, ses bozukluğu olan hastaların istisnasız hepsinde uygulanır. Ses terapisi, basitçe hastanın sesi ile ilgili önerilerde bulunmaktan ses hijyenine, kar- maşık egzersizler içeren terapi tek- niklerine uzanan geniş bir yelpa- zeye sahiptir. Fonocerrahi, vokolojik çok yönlü çok boyutlu bakış açısıyla uygulanmalı, çıka- rılan doku yanında, bırakılan do- kunun fonksiyonu esas alınmalı- dır. Fonocerrahi fonksiyonel bir cerrahidir ve Mısırlı Foniyatrist Nasser Kotby’nin belirttiği gibi asla ‘fotocerrahi’ olarak değerlen- dirilmemelidir.