Sektörün Geleceği

Pedakustiker M. Emin AĞAÇ

Odyoloji sektörü, teknolojinin hızlı gelişim sürecinde, teknolojinin ibresini kendi yönüne çevirip kullanabilirse, teknolojiden daha fazla fayda sağlayacak ve sektör daha kazançlı hale gelecektir.

Odyolojinin geleceğine yönelik birçok soru alıyorum. Bu sorular, Odyoloji ile ilgili muhtemel gelişmelere ve Odyolojinin gelecek projeksiyonuna yönelik merakın bir göstergesidir. Bundan dolayı, sorunun ilişkili olduğu bütün cepheleri kapsayacak şekilde cevap vermek ve merak edilen birçok noktayı aydınlatmak amacıyla; konu ile ilgili görüşlerimi paylaşmak istedim. Umarım faydalı bulursunuz.

İlk ve en önemli husus olarak şu nokta göz önünde bulundurulmalıdır; Odyoloji/duyma akustik sektörü ülkemizdeki faaliyetlerine geç başlaması nedeniyle, küresel entegrasyonla şimdilik sorun yaşamaktadır. Çalışmalarına geç ama hızlı başlayan sektörün makul düzeyde gelişmesi ve olgunlaşması, elbette belirli bir zaman alacaktır. 2011 öncesi ve 2019 sonrası olarak sınıflandırılabilecek olan bu iki dönem, farklı iki dünyayı temsil etmektedir: 2011 öncesi Odyoloji, bilgi fakiri, kimliğini bulamamış ve kimlik rengi sektörün dominant aktörlerine bağlı bir alandır. Bu alanda bilgiler slaytlarla sınırlıdır; sektörün yeniliğe/gelişime kapalı yaklaşımından dolayı, evrensel iletişim ve global bilgi alışverişi sektörde en asgarî seviyededir; siyasi kimlik ve ilişkiler bilginin önüne geçmiştir. Klinisyenlik, diagnostik ürün üreticilerinin sunmuş olduğu bilgiyle sınırlıdır; dört diagnostik ürünü kullanarak rapor yazmanın Odyoloji alanının tümüne hâkim olmak zannedildiği bir sektör söz konusudur.

Yeni dönemin özelliklerine göz atacak olursak: 2019 sonrası, 14 fakültede Odyoloji lisans eğitiminin verildiği, bilginin paylaşıldığı ve sorgulandığı bir sektöre adım attığımızı fark ederiz. Örneğin, bu sene dördüncü mezununu veren fakültelerin genç mezun odyologları, aldıkları eğitim ile piyasa arasında var olan uyumsuzluktan şikâyet etmeye başladı. Özetle, bilgi eksikliğini gizlemeyen ve ihtiyaçlarının farkında olan bir sektörün oluşma safhasına geçildi. Klinisyenliğinin, diagnostik cihaz üreticilerinin vermiş olduğu bilgilerle sınırlı olmadığının bilincinde olan, sunulan bilgilerle yetinmeyen, bilgi ve imkân kombinasyonlarını daha da genişletmek isteyen bir genç odyolog kitlesi oluşmaya başladı. Eğitmen kadrosunun bilgisini sorgulayan ve verilenlerle yetinmeyen, geleceğe odaklanmış, zihni ve ufku açık gençler farklı bir Odyoloji sektörünü hayal etmeye başladı.

Arayış başladı

Genç odyologların, Odyolojinin kimlik arayışına başlamalarından sonra, Odyoloji sektöründe çağa ve ihtiyaçlara uygun bir karakter şekilleneceğine, 2025 yılına kadar da evrensel bir değer elde edileceğine dair ümitler beslenebilir. Beş duyu organımızdan biri olan kulağımızın önemini, işlevini ve eksikliği durumunda nasıl sorunlarla karşılaşacağımızı hepimiz empati yoluyla fark edebiliriz.

Odyoloji biliminin başarısı, sektör çalışanlarının konuyu kavraması ve kimlik oluşturma isteğine bağlıdır; kısacası, sektör çalışanlarının sektörün gelişimine dair hassasiyetleri sektörün geleceğini belirleyecektir. İnsanlar var olduğu sürece, Odyoloji bilim dalı gelişerek var olacaktır. Odyoloji bilim dalını geliştiren, emek harcayan, bilime katkı sunan odyologlar da sektörün daha ileri seviyeye gitmesini ve daha prestijli bir konuma gelmesini sağlayacaktır. Buna ek olarak odyologların insanlara sunmuş olduğu değer kadar, sektör canlılık kazanacaktır. Odyologlar sundukları hizmet kadar insanlardan sevgi ve kazanç elde edecektir.

Teknoloji ibresi

İşitme ve algılama sorunları liste halinde çıkarılabilir. İnsanların beklenti ve istekleri de liste halinde çıkarılabilir. Önemli olan teknolojinin bu listelere verdiği cevaplardır. Teknolojik ilerlemeye paralel olarak insanların ihtiyaçları değişiyor ve farklılaşıyor. İşitme sorunlular özelde teknolojinin kendilerine yardım etmesini, yaşam standardını yükseltmesini ve refah düzeyine katkı sunmasını bekliyor. Teknoloji geliştikçe insanların hayatlarını şekillendirmeye etki ediyor ve ihtiyaç yönünü değiştiriyor. Odyoloji sektörü, teknolojinin hızlı gelişim sürecinde, teknolojinin ibresini kendi yönüne çevirip kullanabilirse, teknolojiden daha fazla fayda sağlayacak ve sektör daha kazançlı hale gelecektir. Kullanıcıyı mutlu eden teknoloji, aynı zamanda odyologların yaşam kalitesini ve refah düzeyini de artıran ve onların mutluluğuna hizmet eden sektörde bir araç haline gelecektir.

Sektörün kapsamı

Peki, sadece tanı koyarak, işitme cihazlarını ve aksesuarlarını satarak veya koklear implant cihazlarını uygulayarak bu kazancı sağlayabilir miyiz? Dar ürün çeşidinde kalarak bu sektör kaç kişiyi istihdam edebilir? İşitme cihazları ve koklear implant cihazları uygulamasında, vestibüler sistemde, Klinisyenlik alanında, konuşma ve tinnitus terapisinde kaç akademisyene, kaç araştırmacıya yer var? Sürekli uygulama alanında mı kalacağız? Üretim alanını düşünebilir miyiz?

Sektörün, oluşum ve gelişim aşamasında bu sorulara net cevaplar yazmanın doğru olmadığını düşünüyorum; çünkü sektör, hâlihazırda, karakter ve kimlik edinme sürecini yaşıyor. Sektörün üretkenliğine bir “süre” ayırmak gerekebilir. Bilginin yerelleşmesi ve çoğalması küresel bilgiye entegrasyonu ve katkısının, 2025 yılından sonra gerçekleşeceğini tahmin ediyorum. Bu döneme kadar yaklaşık 5 bin odyolog sektörde hizmet vermeye başlayacaktır. Mezun olanlar sektörün faklı alanlarında istihdam imkânı bulacaktır. Sektörün her alanı bilgi, zihnî performans ve tecrübe açısından daha da zengin olacaktır.

Günümüzde ise, lisans eğitimini veren hiçbir fakültenin kadrosu nitelik ve nicelik olarak hâlâ yeterli değildir. Araştırma ve geliştirme yapacak altyapıları oluşmuş değildir. İlgili kurumların sektöre bakış açısı netleşmiş değildir. Yukarıda yazdığım gibi, işitme sorunlarının listesi açıktır, bunlar çözüm bekliyor; teknoloji altyapısı sorunlarının önemli bir kısmı çözülebilecek niteliktedir. İhtiyaç duyulan en önemli husus, ilgili ve yetkin insanların ve araştırmacılarımızın eksikliğinin giderilmesidir. Beş duyu organımızdan olan kulağa alternatif bir aparatın üretilip pazarlanması asla sorun olmayacaktır. Sektör, bildiğimizden ve gördüğümüzden çok daha büyüktür ve daha da büyümeye devam edecektir. Bu noktaya örnek olarak, beş duyu organımızdan olan gözle ilgili faaliyetler yürüten optik sektörü sunulabilir. Görmenin ötesinde estetik amaçlı ve aksesuar olarak kullanılan gözlükler, göz rengini değiştiren lensler, renkli çerçeveler, görselliği önceleyen dizaynlar sektörün gelişmesini hızlandırdı ve süratle ilerlemeye de devam ediyor. Burada, şu mukayeseyi yapmak meselenin boyutunun anlaşılması açısından yararlı olacaktır: Optik mağazaları dereceli gözlük, beraberinde güneş gözlüğü, estetik türü lensler ve yan sanayi ürünleri satarken, işitme cihazı merkezleri işitme cihazları ve aksesuarlarıyla sınırlı kalıyor.

İstihdam konusuna gelecek olursak; sektörün en büyük istihdamı, işitme merkezlerinde olacaktır. İşitme merkezleri işitme mağazalarıdır; bu mağazalarda, komünikasyon araçları, kulaklıklar, tıkaçlar, müzik hoparlörleri, bluetooth kulaklıklar, hijyen ürünleri, kulak temizlik ürünleri, tinnitus terapi ürünleri, bitkisel ilaçlar gibi ürünlerin satışına izin verilmelidir. Tabii ki bu ürünlerin satılabilmesi için güncel yönetmeliğin değiştirilmesi gerekiyor.

Bakış açısını değiştirmek

KBB, dal olarak kulak-burun-boğaz ile ilgilenir, çünkü bağlantılı ağ vardır ve sorunları ilişkilidir. Odyoloji bilim dalı incelendiğinde, özelde kulak ile ilgilenirken, alt başlıklar halinde ilintili faklı konularla da ilgilenir. Sinyal kulaktan girer, beyinde yorumlanır, ağızdan ifade edilir. Sinyal giriş ve çıkış ilişkisini hiçkimse yok sayamaz. O halde, speech terapisinin başarısı, giriş sinyalinin kalitesine ve yorumlanmasına bağlıdır ve aynı bilim dalını ilgilendirir. Logopedistler  Dil terapistleri öğrenme güçlüğü çeken çocukların doğal gelişim sürecinde dil edinmeleri üzerinde çalışırken, Odyologlar ise sorunun tanısını koyarak, dil öğrenmeyi, gelişmeyi destekleyecek teknik araçları kullanarak çözüm üretirler. Bu açıdan Odyoloji bilim dalı daha kapsamlı ve daha tekniktir. Odyologlar, fonetik bilimini ihtiva eden ek eğitimlerle donanımlı hale getirilerek, mesleğin kapsamı, sorumlulukları ve sınırları genişletilebilir. Giriş sinyalini kontrol altına alarak, gerekli ses açıklığını ve ses seviyesini sunan Odyolog, yapmış olduğu uyarlamalarla, sinyali performanslı hale getirebilir ve güzel bir konuşmaya zemin hazırlayabilir.

Diğer teknik aparatlar

Teknolojik araçların gelişmesi, Odyologlara ek görevler yüklemektedir. Piyasada hatalı ürünlerin önüne geçmek, kulağa zarar vermeyen ürünlerin seçimini yapmak Odyologların işi olmalıdır. Odyologun görevi sadece işitme cihazını uyarlamak değildir, tıbbî olsun veya olmasın teknolojinin kulakla ilintili olan her ürününe sahip çıkmalıdır. Kulak güvenliğinin sağlanması, iletişim hattının doğru kullanılması önleyici tedbirdir. Kulağın fizyolojisini, patolojisini, iletim hattının fonksiyonunu ve bu hat üzerindeki riskleri ve sorunun çözümlerini, Odyoloji branşından daha iyi inceleyen bir bilim dalı yoktur.

Sektör büyüyor

Gelecekte sektör daha büyüktür, daha donanımlıdır, daha güçlüdür. Bilgili olanlar, mesleğine ve şahsına yatırım yapanlar bu mesleği seçerek ve geliştirerek yüksek refah içinde yaşamlarını sürdürebilirler. Teknoloji ile barışık ve bilgiye doymayan araştırmacılar, istedikleri alanlarda önemli ölçüde araştırmalar yapabilirler, işitme sorunlu bireylerde ve sağlam kulaklarda bilgi ve teknolojik araçlar vasıtasıyla doğru ürün uygulayarak ve danışmanlığını vererek insanları mutlu edebilirler.

Avrupa kıtası yaşlanıyor

Avrupa hızla yaşlanıyor, ülkemiz ise biraz daha yavaş yaşlanıyor. Kendine yatırım yapanlar ödül olarak saygınlık ve refah kazanacaklardır. Yabancı dil öğrenenlerin hayat mücadelesinde yaşama şansları daha yüksektir. Yabancı dil derken, sadece İngilizce algılanmasın! Avrupa’nın kapısındayız ve Avrupalıyız. Almanca, Fransızca, İtalyanca en az İngilizce kadar değerlidir. Avrupa’da her zaman fırsatları yakalayabilirsiniz. Avrupa’da diplomalardan önce psikolojiyi bilmeniz, empati yapmanız, yönetmeliklere bağlı kalmanız, disiplinli bir şekilde ve ekip içinde uyumlu çalışmanız önemsenir. Mesleki yetkinlik, tecrübeli olmak, paylaşımcı olmak, güler yüz göstermek ve iletişim becerisine sahip olmak önemli ölçüde değer verilen faktörlerdir. İşitme, iletişim, algılama, Psikoakustik, denge, konuşma, sorunları dağ gibi büyümüş, çözüm bekliyor: Yürekli, akıllı, vizyoner Odyologları bekliyor.

Gelecek, yüksek verimli teknolojiye gebedir. Önemli olan, bu teknolojiye kim sahip çıkacak, kim kullanacak ve kimler istifade edecek sorularının cevaplarıdır. İşitme sorunluların ve olmayanların tek bir beklentisi vardır, o da, insanı ve teknolojiyi eşzamanlı ve eşgüdümlü bir şekilde anlayan, akıllı, çalışkan ve fedakâr uygulayıcı Odyologların yetiştirilmesidir.